varis tedavisi

Varis hastalığında özetlenmiş güncel tedavi

Varis hastalığının tedavisi yaşam tarzı değişikliklerinden başlayıp çok karmaşık cerrahi girişimlere kadar değişmektedir. Başlangıç tedavisinde amaç yakınmaları azaltmak ve hastalığın ilerlemesini önlemektir. Eğer bu yöntemler başarısız olursa daha ileri tedaviler uygulanmalıdır.

Varis hastaları nelere dikkat etmelidir?


Sık egzersiz yapmak varis yakınmalarının azaltılmasında büyük farklılık yaratabileceği gibi yaşam tarzı değişiklikleri de ilk etapta varislerin oluşmasını engelleyebilir. Örneğin, ayakta çok durmalarına karşın baldır kaslarını çok sık kullanan sporcularda varis gelişme olasılığı düşüktür. Uzun süre sabit olarak oturmak veya ayakta sabit durmak ise bacaktaki damarlarda yüksek basınç oluşturur. Hasta ayağa kalkıp yürüdüğü zaman baldır kasları içindeki damarlara uygulanan kompresyon ile bu basınç hemen düşer. 
Hastalara önerilebilecek basit yaşam tarzı değişiklikleri:
-Bacak ve ayak yukarı kaldırıması: Gün içinde sıklıkla yapılmalıdır. Hedef olarak günde en az 3-4 kez 15-20 dakika uygun olabilir. Geceleri ayaklar bir yastık ile 5-10 santim yukarı kaldırılabilir.
-Ayakta veya oturarak uzun süre hareketsiz kalmamak: Eğer bireyin mesleği veya günlük yaşamı uzun süre ayakta olmasını veya sürekli oturmasını gerektiriyorsa düzenli olarak bacak egzersizleri yapmalıdır. Her gün üst bacak kaslarını uyaran yürüyüş gibi sporlar yapılmalıdır. Burada amaç üst bacak kaslarını güçlendirerek kanın yerçekimine karşı kalbe doğru hareketine yardımcı olmaktır.
-Aşırı kilodan kaçınmak: Önemli bir risk faktörüdür. Hastalara düşük yağ ve yüksek lif oranına sahip beslenme alışkanlığı önerilmelidir.

Varis çorapları ne işe yarar?


Burada amaç cilt üzerinden yapılan baskı ile yüzeysel toplardamarlar içindeki basıncın azaltılmasıdır. Kompresyon tedavisinde elastik bandajlar kullanılabilse de, genellikle kompresyon çorapları tercih edilmektedir. Bunun nedeni bandaj ne kadar dikkatle sarılırsa sarılsın, baskıyı bacağın tümünde dengeli olarak dağıtamaması ve sargıların hareketle kısa zamanda kayıp sekil değiştirerek basınç dengesini ve dolayısıyla dolasımı bozmasıdır. Bu nedenle varis çorapları varis tedavisinde temel yeri tutmaktadır. Kullanılan malzeme, örgü tipi ve üretim tekniklerindeki çeşitlilikler nedeniyle günümüzde çok değişik kompresyon çorapları üretilebilmektedir. Özellikle şişman hastalarda kişilerin vücut ölçülerine uygun kompresyon çorapları da üretilebilmektedir. Kompresyon tedavisinde, kullanacak kişinin bacak şekli ve boyutu oluşacak basınç profilini değiştirecektir. Bu nedenle tedaviyi tam olarak sağlayabilmek için, çorabın kişinin bedenine uygun olarak seçilmesi hassas bir noktadır. Basınç sınıfı seçimi, beden ölçüleri ile birlikte düşünülerek yapılmalıdır. Aksi takdirde yanlış beden kullanımı, basınç değerlerinin olması gerekenden farklı olmasına yol açar. Değişik seviyelerde ve değişik basınçlarda bulunmaktadır. En sık kullanılan orta basınçlı çoraplardır. Çorap damarların en boş olduğu aşamada giyilmelidir. Sabah yataktan kalkmada hemen giyilen kompresyon çorabı en etkilidir. Aksi halde hasta yatağa yatmalı, bacağını 5-10 dakika yukarı kaldırmalı ve çorabı giymelidir. Gün içinde varis çorabı ile dolaşmalıdır. Çoğu hastada diz altı çorap yeterli olmaktadır.

İlaçla varis tedavisi


Önemli olan varisin ilaç ile tam tedavisinin olmadığının bilinmesidir. Bu ilaçlar kullanıldığı sürece yakınmalarda düzelme sağlar. Şişkinlik, ağrı, sürekli yorgunluk hissi ve kas krampları azalır.

Erken evre varislerde estetik tedavi


Öncelikle damarların ne olduğunu tanımlayalım.
1 – Kılcal varis: Çapı 0.5-1 mm civarında damarlar, cilt seviyesinde, genellikle kırmızı renktedir. Görüntü bozukluğu dışında genellikle bir yakınmaya yol açmaz, sağlık nedeniyle tedavi edilmesi şart değildir (resim 1)
2 – Mavimsi damarlar: Çapı 1-3 mm arasında olan genişlemeler. Daha ciddi görüntü bozukluğu yapar ve ağrıya yol açabilir. Renkleri daha çok maviye yakındır ve ciltten dışarıya çıkmaz.
kılcal varis

İğne ile varis tedavisi (Skleroterapi)


Erken evre varislerde öncelikle kullanılması gereken tedavi iğne tedavisidir. Köpük tedavisinde  ise aynı ilaç kullanılır, ancak bu yöntemde ilaç hava ile işlemden geçirilir ve daha büyükçe olan damarlarda daha etkili tedavi sağlanır. Köpük kan ile yer değiştirerek ilacın  damar duvarı ile daha yoğun temas etmesini sağlar. Son 20 yıldır köpük yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Uygulama hemen sonrasında basınç çorapları veya bandajlar kullanılabilir. İğne tedavisi erken dönem varislerin tedavisinde ilk seçilecek tedavi yöntemidir ve tedavi sonrası %80-90 arasında üzerinde iyileşme sağlar. Tıpta uygulanan her yöntem gibi skleroterapinin de yan etkileri olabilir ve sadece ehil ellerde yapılmalıdır.

Cilt üzerinden lazer tedavisi


Kılcal varis varis tedavisinde 1970’li yıllardan bu yana kullanılmaktadır. Değişik dalga boylarında lazer cihazları mevcuttur ve damar çapına, kişinin cilt tipine bağlı olarak ayarlar değiştirilmektedir. Bu tedavide amaç cilde ve diğer etraf dokulara zarar vermeden kılcal damarları yok etmektir, ancak tüm bu amaçları sağlayan ideal bir cihaz ve dalga boyu henüz mevcut değildir. Tekrarlayan tedaviler çoğu zaman gerekli olmaktadır. İşlemin bitmesi için genelde 3-4 seans uygulama gerekebilir. Ancak 0.5 mm altındaki damarlarda daha etkili görülmektedir. Özellikle alerjisi ve iğne fobisi olanlarda kullanılabilir. Büyük damarlara uygulanması sırasında gereken yüksek enerji ciltte yanıklara, renk değişikliğine neden olabilir. İşlem sonrası ciltte genelde 1 hafta içinde düzelen geçici bir kızarıklık görülür. Lazer tedavisi yaz aylarında uygulanmamalıdır. Güneş ışığına maruz kalma lazer tedavisi sonrası kalıcı renk değişiklikleri ortaya çıkabilir.

Cryo Lazer Cryo Sclerotherapy (ClaCs)


ClaCs ilk olarak Brezilya’da Dr. Roberto Kasuo Miyake tarafından tanımlanan bir varis tedavi yöntemidir. Çapı 4 milimetre altında olan varislere uygulanabilir. Temelde 4 farklı yöntemin bir kombinasyonu olarak değerlendirilebilir.
 
1.         VeinViever cihazı ile damarların cilt üzerinde haritalanması, giriş ve çıkış noktalarının irdelenmesi ve bu damarı besleyen altta yatan bir başka damarın olup olmadığının anlaşılması
2.         Cilde soğuk uygulama yapılması (-20 derece). Bu soğuk uygulamasının 2 işlevi vardır; ağrıyı engellemek ve spazm sağlamak (ClaCs tanımlamasının C’si: Cryo).
3.         Tedavi edilmesi hedeflenen varisli damara cildin dışından düşük doz lazer uygulaması. Burada kullanılan lazer 1064 nm dalga boyunda Nd:Yag lazerdir. Lazer uygulaması ile tedavi edilmesi hedeflenen damarda kasılma ve kısmi kapanma sağlanmaktadır (ClaCs tanımlamasının la’sı : lazer).
4.         Soğuk uygulama altında skleroterapi yapılması ve ağrının engellenmesi (ClaCs tanımlamasının Cs’si: Cryo Sclerotherapy).
 
Bu tedavi yöntemi öncelikle yalnızca Brezilya’da kullanılırken dünya çapında kullanılmaya başlanmıştır. Ancak kesin sonuçları henüz çok merkezli yayınlarda bildirilmemiştir. Temmuz 2019 itibariyle yayınlanmış bir çalışma bulunmamaktadır.

İlerlemiş varislerde tedavi


Varis tedavisinde öncelikle bilinmesi gereken alttaki sorunun giderilmesidir ve altta bu sorun varken sadece dıştaki damarların  tedavisi yüz güldürücü olmayacaktır. Günümüzde damarın içine ince teller ile girilerek yapılan tedaviler (Endovenöz ablasyon) en yaygın uygulana yöntemlerdir. Yaklaşık  20 yıl önce bu  tekniklerin tanıtılması variköz venlerin tedavisindeki yaklaşımı kökten değiştirmiştir ve minimal alternatifler olarak popüler hale gelmiştir. Temel olarak iki tedavi şekli vardır; ısı ile kapatma (Lazer, radyofrekans ve buhar) ve kimyasal tıkama (köpük, kimyasal destekli mekanik tıkanma, zamk)varis tedavisi

Prof. Dr. Kürşat Bozkurt‘dan randevu almak için lütfen tıklayın.

Yorum yapın